TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin Milletvekillerinden oluşan TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu, çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik ilimizde yürütülen örnek çalışmaları ve projeleri yerinde görmek ve değerlendirmelerde bulunmak üzere
Ordu’ya geldi.
İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu riyasetinde, Başkanlığını AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu’nun yaptığı ve AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, AK Parti Balıkesir Milletvekili Pakize Mutlu Aydemir, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak’dan oluşan TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu,
Ordu’daki programına Vali
Tuncay Sonel’i ziyaret ederek başladı.
Vali
Tuncay Sonel tarafından
Valilik Binası önünde karşılanan TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkan ve Üyeleri, daha sonra
Valilik Makamına geçti.
Vali Sonel; “Sizleri Ordu’da Görmek, Mutluluk Verici”
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonunun değerli başkan ve üyelerini Ordu’da görmekten dolayı son derece mutlu olduklarını ifade eden Vali
Tuncay Sonel, “Sizleri Ordu’da görmek, bizler için hakikaten mutluluk verici. Heyetinizin Ordu ziyareti hem çocuklarımız için, hem Ordu’muz için, hem de milletimiz için güzellikler getirir. Bizleri onurlandırdınız. Sizlere Ordu’muza hoş geldiniz diyoruz. Ordu’muz, deniziyle, yaylalarıyla, şelaleleriyle, gölleriyle hakikaten çok güzel bir coğrafyaya sahip. Çok değerli bir Büyükşehir Belediye Başkanımız var. Değerli Milletvekillerimiz var. Çok değerli bürokratlarımız, siyasetçilerimiz, iş dünyasında değerli iş insanlarımız var. Ordu dışında, hatta yurt dışında bulunan Ordu’nun bu değerleriyle birlikte Ordu Ailesi olarak şu ana kadar yapılananların üzerine bizler de bir şeyler ilave etmenin gayreti ve çabası içerisinde olacağız” dedi.
TBMM Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Katırcıoğlu; “Çocuklarımız Mücevher Gibidir. Onları Ne Kadar İyi İşlersek, Geleceğe Daha İyi Hazırlarız”
TBMM Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu da ziyaret esnasında yaptığı konuşmada, “Karadeniz’in güzelliğini Ordu’da gördük. Ordu, gerçekten bir inci. Ordu, doğasını da koruyarak, yapılan hizmetlerle birlikte yükselen bir marka şehri olma yolunda ilerliyor. Emeği geçen önceki belediye başkanlarımıza, şu anki belediye başkanımız Sayın Dr. Mehmet
Hilmi Güler beye teşekkür ediyoruz. Bizleri Ordu’da ağırladığınız için de teşekkür ediyoruz. Çocuklar çok önemli bunu söylemekte fayda olduğuna inanıyorum. Çocuklarımız mücevher gibi ne kadar iyi işlersek, ülkenin beşeri sermayesi olan çocuklarımızı geleceğe daha iyi hazırlarız. Onlar, tertemiz bomboş bir sayfa. Oraya ne yazarsak çocuklarımızdan onları alacağız. Onlar geleceğin doktorları, siyasetçileri, avukatları, mühendisleri, ülkenin geleceğine katkı sunacak çok önemli sermayemiz. Bu anlamda da çocuklarımızın yeri hiçbir zaman ne tarla, ne sokak, ne sanayi, ne de dağdır. Çocuklarımızın yeri okul, spor salonları, sanat alanlarıdır. Çocukların elinde kalem ve kitap olmalı. Bu niyetle yola çıktık. Bu çalışmamız çocuklarımız için, aileler için, ülkemiz için, hayırlı sonuçlara vesile olacağına inanıyorum” diye konuştu.
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu başkan ve üyeleri, Vali
Tuncay Sonel’i ziyaretinin ardından
Ordu Büyükşehir Belediyesine de bir ziyaret gerçekleştirdi.
Kurum Yöneticilerinden ve STK Temsilcilerinden Çocuk İşçiliği İle Mücadele Çalışmaları Hakkında Bilgi Aldılar
Yapılan kurum ziyaretlerinin ardından, Ordu Valiliği toplantı salonunda TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu başkan ve üyelerine, Ordu’da çocuk işçiliği ile mücadele, mevsimlik tarım işçilerine yönelik verilen hizmetler, yürütülen çalışmalar ve projeler hakkında ilgili kurum yöneticileri tarafından sunum yapılarak, bilgilendirmede bulunuldu.
TBMM Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Katırcıoğlu; “Çocuk İşçi Sayısı Azaldı”
TBMM Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, burada yaptığı açıklamada çocuk işçiliğinin sadece Türkiye’nin gündeminde olmadığını, dünyanın birçok ülkesinin bu konuyla mücadele için çalışmalar yaptığına dikkat çekti. Dünyada şu anda 168 milyon çocuğun sokakta, tarlada, sanayide ve en kötü işlerde çalıştığını belirten Katırcıoğlu, şu bilgileri verdi:
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 1994, 1999, 2006, 2012 ve 2019 yıllarında Çocuk İşgücü Araştırması gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına bakıldığında, 1994 yılından günümüze kadar yıllar itibarıyla çocuk işçiliği rakamlarında azalma olduğu görülmektedir. Bu kapsamda 6-17 yaş grubunda 1994 yılında ekonomik işlerde çalışan çocukların oranı yüzde 15,2 iken, bu oran 1999 yılında yüzde 10,3’e, 2006 yılında yüzde 5,9’a düşmüş olup, 2012 yılında ise bu oran yüzde 5,9 olarak gerçekleşmiştir. TÜİK’in 2019 Çocuk İşgücü Araştırması’nın sonuçlarına göre ise ekonomik faaliyette çalışan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 4,4 olarak gerçekleşmiştir.”
Çalışan çocukların çoğu zaman okula devam edemediği veya zorunlu eğitimlerini yarıda bıraktığı, bu sebeple ileri yıllarda çalışma yaşamları için gerekli olan donanımdan yoksun kaldıklarına dikkat çeken Katırcıoğlu, “Bu durum sadece çocuğun yetişkinlik yaşamını olumsuz yönde etkilemekle kalmayıp, ülkenin üretkenlik düzeyini de düşürmektedir. Özelikle son yıllarda Hükümetimizce mevsimlik gezici tarım işlerinde çalışan, çalışma riski altında olan çocukların çalışma hayatından çekilmesi ve eğitime yönlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilen mevzuat düzenlemeleri, yürütülen ulusal politika ve program çalışmaları ile desteklenen proje faaliyetlerinin tarım sektöründe çalışan çocukların oranında yaşanan azalmaya katkı sağladığı değerlendirilmektedir” diye konuştu.
“Çocuk Tarla, Fabrika, Sermaye Değildir”
Katırcıoğlu, açıklamasının son bölümünde şu görüşlere yer verdi:
“Çocuklar, bir işgücü değildir. Beşeri sermaye hiç değildir. Çocuk, işlenmeyi bekleyen bir cevherdir. Tertemiz, bembeyaz bir sayfadır. Çocuğun yeri ne sokak, ne tarla, ne fabrikadır. Çocuğun yeri okuldur. Çocuğun eline ne silah, ne boya sandığı, ne kağıt mendil, ne tartı yakışır. Çocuğun eline en çok kalem, defter, kitap yakışır. Çocukların bedenen ve ruhen sağlıklı bir şekilde yetişmelerinin, eğitimlerinin sağlanmasının ve korunmalarının hem bu sorumluluğun bir gereği hem de aslında her çocuğun hakkı olarak görüyoruz. Çocuğa zarar verici, onu tehlikeye sokucu her türlü riskten uzak tutmak biz yöneticilerin ve tüm yetişkin bireylerin asli önceliği olmalıdır. Türkiye’nin 2023’e doğru tarihsel yürüyüşünde Cumhuriyetimizin 100. yılında ülke nüfusunun 3’te birini oluşturan gözbebeğimiz, cennet kokumuz çocuklarımızın mutlu, huzurlu, güven içinde yarına umutla bakan, annelerinden ailelerinden hiçbir sebeple koparılmayan, hiçbir kötü emele alet edilmeyen, evlatların ülkesi olma yolunda ilerleyecektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman vurguladığı gibi, ‘Çocuk, dünyanın her yerinde masumiyetin simgesidir’ diyoruz.”
TBMM Çocuk Hakları Alt Komsiyonu, Çocuk Hakları İl Temsilcilerinin sunumunu dinledikten sonra Ordu’daki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle de bilgi alışverişinde bulundu.
TBMM Çocuk Hakları Komisyonu başkan ve üyeleri, Altınordu ilçesine bağlı Saraycık mahallesinde bulunan Mevsimlik Tarım İşçileri Geçici Konaklama Alanı’na da giderek, burada bulunan mevsimlik tarım işçilerinin ailelerini ziyaret ettiler. METİP alanındaki tesisleri gezen de Heyet, çocuk işçiliğinin önlenmesi için verilen hizmetleri ve faaliyetleri yerinde görerek, bilgiler aldı.
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu, Altınordu İlçesi Burhanettin Mahallesindeki Mehmet Ergen isimli çiftçimizin bahçesine giderek, burada fındık toplayan Şanlıurfalı işçileri ziyaret etti. Fındık işçilerine baklava ikram eden Heyet üyeleri, fındık işçileriyle bir süre sohbette bulundu.
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı Katırcıoğlu; “Ordu’da, Çocuk İşçiliği İle Mücadelede Çok Güzel Çalışmalar Ortaya Koyulmuş”
Ordu’da gerçekleştirdikleri bir günlük çalışma programını değerlendiren TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, “TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu olarak, Ordu’da sabah başlayıp akşama kadar süren bir günlük çalışma programımızı, Valilik, Büyükşehir Belediyesi ziyaretleri, sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldiğimiz toplantı, inceleme ziyaretlerimizle birlikte sonuçlandırdık. Çok verimli bir çalışma programı oldu. Altını çizmek gerekiyor ki, dünyadaki dört fındıktan birisi Ordu’da yetişiyor. Türkiye fındık üretiminin %32’si Ordu’da gerçekleşiyor. Böyle olunca da fındık toplamayla ilgili işgücüne ihtiyaç oluyor. Bu anlamda da mevsimlik tarım işçilerinin rağbet ettiği ve fındığın anayurdu diyebileceğimiz bir şehrimizdeyiz. Çocuk işçiliğiyle ilgili buradaydık. Çalışmalarımızı yaptık. İstişarelerden sonra METİP alanını ziyaret ettik. Uygulamayı bizzat gözlerimizle gördük. Orada bulunan çocuklarımızla konuştuk. Ailelerinin çadırlarına gittik, çaylarını içtik ve sohbetlerine dahil olduk. Onları birebir dinledik. Sadece bununla yeterli kalmadık. METİP çalışmasının olmadığı başka fındık bahçesine de giderek, oradaki ailelerle de görüştük. Onlarla beraber fındık topladık. Fındık dallarının altında oturup, birebir sohbetimizi yaptık. Sohbet ortamında sorunlarını dinledik. Ordu çalışma programımızla ilgili bir rapor oluşturacağız. Ama şunu söylemek gerekir ki, Ordu, gerçekten çok şanslı illerden birisi. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri, Kaymakamları, sivil toplum kuruluşlarıyla, iş dünyasındaki değerli iş insanlarının katkısıyla birlikte çocuk işçiliği ile mücadelede çok güzel çalışmalar ortaya koymuşlar. Büyükşehir Belediyesinin ‘Fındık Dalda Aklın Bahçede Kalmasın’ projesiyle birlikte mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarına ve beraberinde çocuk işçiliğine yönelik çok önemli çalışmalar yapmışlar. Türkiye’ye örnek bir çalışma. Kayıt altına aldıkları fındık toplayıcılarını, öncesinden fındık toplayacak bahçelerini belirliyorlar. Protokol imzalayarak çocukların bahçelerde çalışmamasını sağlıyorlar. Bunun da denetimini yapıyorlar. METİP projesi de aynı anlamda her yaştaki çocukların kalan eğitimini tamamlıyorlar. Sosyal etkinliklerle beraber satranç oyunlarına kadar, gezilere kadar, orada bulunan ailelerin, kadınların eğitimine kadar, hijyenle beraber her türlü soruna el atıyorlar. Gerçekten Türkiye’ye bir model çalışma. Raporumuza bu güzel çalışmalar girecek. Emeği geçenlere ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Çocukların geleceği için, çocuklarımızın okulda olması, eğitimlerine devam etmesi için, güzel bir çalışma oldu. Tekrar söylüyorum, çocuklarımızın yeri okuldur. Tarla değildir. Çocuklarımızın yeri spor salonlarıdır. Oyun sahalarıdır. Biz, onların ellerinde kalem ve kitap görmek istiyoruz” dedi.
TBMM Çocuk Hakları Komisyonu, Ordu’da gerçekleştirdikleri bir günlük çalışma ziyareti programını tamamlayarak, Ankara’ya hareket etti.