Tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan ve birçok insanımızın hayatını kaybetmesine sebebiyet veren, insanların gündelik ve sosyal hayatlarını olumuz yönde etkileyen
Koronavirüs (Covid-19) salgını ile mücadele kapsamında birçok tedbir alınmış ve yaşam koşullarına dair yeni kurallar belirlenmişti.
Bu tedbir ve kurallardan birisi de, cami, mescit gibi ibadethanelerin, ibadete kapatılmış olmasıydı. Covid-19 salgınının ülkemizde yayılım hızının azalmasıyla birlikte, Devletimiz tarafından kontrollü normalleşme süreci başlatıldı. Bu çerçevede de daha önce alınan bazı tedbirlerde ve kurallarda değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerden birisi de cemaat ile birlikte Cuma Namazı kılınabilmesi idi.
Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde ilk Cuma Namazı, bugün tüm Türkiye’de olduğu gibi
Ordu’da da belirlenen camii ve mescitlerin bahçelerinde, açık alanlarda cemaatle birlikte eda edildi.
Vali Seddar Yavuz da Altınordu ilçemizin Bahçelievler mahallesinde bulunan Ulu Camiine giderek, camiinin bahçesinde cemaatle birlikte Cuma Namazını kıldı.
Cuma Namazı çıkışında basın mensuplarının sorularına karşılık açıklamada bulunan Vali Seddar Yavuz, “Camilerin süsü müminlerdir. Camiler, dua eden, Allah’a yönelen müminlerle güzelleşir. Dolayısıyla bugün ayrı bir sevinçliyiz. Çünkü, hakikaten camilerimiz öksüzdü. Camiler süslerini kaybetmişlerdi. Allah’a hamdolsun ki, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Milleti ile beraber koronavirüs salgınıyla ilgili yoğun ve başarılı bir mücadele yürütmüştür. Bu mücadele sonucunda yaklaşık 10 haftanın bitiminde tekrar camilerimizi açma fırsatı bulmuş bulunuyoruz. Bu vesileyle tüm Ordulu kardeşlerime hayırlı Cumalar diliyorum, Cumalarını tebrik ediyorum” dedi.
“Salgının tamamen yok olduğu algısına kapılmamalı ve salgının devam ettiği şuuru ve bilinciyle yaşamalıyız” diyen Vali Yavuz, “Maske kullanmaya, sosyal mesafeye dikkat etmeye, hijyen kurallarına uymaya ve mümkünse de kalabalık ortamlarda bulunmamaya özen göstermeliyiz. Özellikle şehir dışından gelenlerin, şehrimizdeki vakaları bir miktar da arttırdığı tespit ettik. Hemşerilerimiz tabi ki memleketlerine gelmelidirler, gelsinler ama lütfen başkalarıyla en az 15 gün temas kurmasınlar, hoş geldin ziyaretleri yapmasınlar. Çünkü, bu tür toplu buluşmalar, son dönemde maalesef bazı ilçelerimizde vaka sayılarında ciddi bir artışa sebep oldu. İl dışından gelen hemşerilerimiz uyarılarımıza kulak vereceklerdir. Ben, Ordulu kardeşlerime güveniyorum” diye konuştu.
Ordu’da mesai mefhumu gözetilmeksizin salgınla mücadele edildiğini ifade eden Vali Yavuz, “Bu süreci sessiz ama mesai mefhumu gözetmeksiniz, yoğun bir şekilde yürüttük. Neredeyse 100 bin civarında aileye maddi yardımda bulunduk ve 70 bin civarında da aileye gıda paketlerini ulaştırdık. Bu şehrin valisi olarak, tüm çalışma arkadaşlarımızla beraber gece gündüz demeden yoğun bir mesai yürüttük. Değerli basın mensuplarına bu süreçteki katkısı vesilesiyle ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bugün mübarek bir gün. Bu mübarek gün de hep birlikte dua edelim ve inşallah bu felaketi de tez zamanda ülkemizden ve dünyada Rabbimizin almasını dileyelim” şeklinde konuştu.
Hastanelerdeki doluluk oranlarında ve yoğun bakım ünitelerinde bir sıkıntı olmadığını belirten Vali Yavuz, şunları kaydetti: “Ama vakaların olduğunu da söylüyoruz, gizleyecek bir halimiz yok. Vakalar devam ediyor. Mesela, dün itibariyle 4 pozitif vaka vardı ama ondan önceki gün 11 tane pozitif vaka vardı. Dolayısıyla tarıyoruz, dikkat ediyoruz, özellikle alışveriş merkezilerine giren arkadaşlarımızın mutlaka maske takmalarını, içeri kalabalıksa girmemelerini tavsiye diyoruz, bunları söylüyoruz. Şimdi şehrin belli caddelerinde maske takma zorunluğu var. Biz her yerde maske takılmasını öneriyoruz ama illa her şeyin polis zoruyla uygulanmasını istemiyoruz. Lütfen herkes maskesini taksın, maskesini takmadan dışarı çıkmasın. Beklentimiz bu. Buna uyulursa, sosyal mesafeye riayet edilirse bulaş riskini büyük ölçüde azaltacağız. Tabi önümüzde fındık sezonu var. Bunları hatırlatırken de uyarılarımızı da yapıyoruz. Dolayısıyla bu uyarılara herkes uyarsa netice alacağımız konusunda bir tereddüdümüz yok. Zaten bir iyileşme de sağlandığı gayet açık. Çünkü, 1 Haziran’dan sonra zaten biliyorsunuz belirli tedbirleri de ortadan kaldırıyoruz. Ama bu hiçbir zaman tehlikenin geçtiği anlamına gelmiyor. Yani hiçbir zaman eski hayatımızı beklemeyelim. Yani aşı bulununcaya kadar eski normal yaşantımıza dönemeyeceğiz. O yüzden herkesin bu yeni duruma ayak uydurması gerekiyor. Bugün vaka sayısı 0’da olsa artık eskisi gibi yaşama şansımız yok. Çünkü, bu salgının dünyada bitmiş olması gerekir ki, biz de Ordu’da rahat yaşayalım ya da Türkiye’de rahat yaşayalım. O yüzden herkesin bu yeni duruma adapte olması ve bu yeni duruma göre yaşamayı öğrenmesi gerekiyor.”
About Author
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili